Birleşmiş Milletler HIV/AIDS (UNAIDS) verilerine göre 2021 yılında dünyada HIV ile yaşayanların sayısı toplam 38,4 milyon. Her yıl bu sayıya yaklaşık 1,5 milyon kişi ekleniyor ve HIV ile yaşayan kişilerin yaklaşık dörtte biri tedaviye erişemiyor. Türkiye’de ise 2021 Kasım ayı verilerine göre 1985 yılından itibaren HIV tanısı almış kişi sayısı toplam 31 bin. Sadece son üç yılda HIV tanısı almış kişi sayısı yaklaşık 10 bin ve 2021 yılı içinde tanı alan kişilerin sadece yüzde 38’i hangi yolla HIV edindiğini biliyor.
Peki, Türkiye’de HIV tanısı alma süreci nasıl işliyor, HIV tanısı alan kişiler nasıl ayrımcılıklarla karşılaşıyor ya da HIV testi nerelerde yaptırılabiliyor? HIV ile ilgili göz ardı edilen bazı soruların cevabını derledik:
Türkiye’de HIV tanısıyla ilgili bütünlüklü bir politika bulunmuyor. LGBTİ+ bireyler, seks işçileri gibi ayrımcılık ve damgalamaya maruz kalan gruplara yönelik bir HIV testi politikasına ihtiyaç var. Diğer bir deyişle, daha toplum temelli bir test politikası uygulanması gerekiyor. Ancak Türkiye’de HIV tanısı genellikle evlilik, ameliyat veya kan bağışı öncesi yapılan testlerle alınabiliyor ve kişiler nerede tanı alıyorlarsa sonraki süreç de buna göre ilerliyor. Genellikle bu alanda yetkin olmayan kişilerden, telefon üzerinden ve çok panikletici bir dille tanı verilebiliyor. Medya, devlet ve toplumun da HIV konusundaki damgalayıcı ve korkutucu dilini düşünürsek aslında kişiler için tanı alma süreci psikolojik olarak zorlayıcı bir sürece dönüşüyor ve tanı sonrasında sıklıkla anksiyete bozukluğu ve depresyon gibi sorunlar ortaya çıkıyor. HIV tanısı aldığında neler yapman gerektiğiyle ilgili bilgi için de şu içeriğimize göz atabilirsin.
Türkiye’de HIV ile yaşayanların en çok karşılaştığı ayrımcılık, mahremiyet ihlali. Ayrıca bazı sağlık çalışanları kişilerin statüleri temelinde tedaviyi reddedebiliyor. HIV ile yaşayan kişi LGBTİ+ olduğunda bu ayrımcılık boyutlanıyor ve çoklu bir ayrımcılık ortaya çıkıyor. Zaten toplumda LGBTİ+ olmayı bir suç ya da günah ve HIV ile yaşamayı da LGBTİ+’lara verilmiş bir ceza olarak gören bir anlayış var. Bu anlayış nedeniyle HIV ile yaşayan LGBTİ+’ların maruz kaldığı ayrımcılık ve damgalanma artıyor. Bu ayrımcılık kişilerin test yaptırmaktan ya da tedavi almaktan kaçınmasına da yol açabiliyor.
Aktif bir cinsel hayatın varsa, uzmanlar tarafından yılda iki ila dört defa HIV testi yaptırman öneriliyor, çünkü HIV testleri son cinsel birleşmeden en erken üç ay sonra doğru sonucu veriyor. Diğer bir ifadeyle, her üç ya da altı ayda bir HIV testi yaptırmak gerekli. Test yaptırmak için devlet hastanelerinin enfeksiyon birimlerinden randevu alabilirsin. Bunun dışında bazı belediyelerin Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezlerinde (GDTM) de HIV testi yaptırabilirsin. Ayrıca, bağlı bulunduğun Aile Sağlığı Merkezinde de HIV testi yaptırabilirsin. Aile Sağlığı Merkezlerinden alabileceğin diğer hizmetleri öğrenmek için şu içeriğimize bakabilirsin.
Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezlerinde (GDTM) anonim bir şekilde HIV testi yaptırabilirsin. Ayrıca bu merkezlerden HIV ile ilgili danışmanlık hizmeti de alabilirsin. Son dönemlerde GDTM’lerde HIV test kitleriyle ilgili sıkıntı yaşanıyor ancak bu merkezler anonim bir şekilde test hizmeti sunmaları ve ulaşılabilir olmaları nedeniyle çok önemli. Bu nedenle bu merkezlerde HIV test kitlerinin stokları yenilenmeli ve GDTM’lerin sayısı artırılmalı.
Bu içerik Pozitif Dayanışma gönüllüsü Oğulcan Yediveren ile çekilen Cinsel Sağlık Senin Hakkın kampanya videosu referans alınarak hazırlanmıştır.