
Üyelerimizden Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği (CŞMD) “Afet Sonrası Cinsel/Cinselleştirilmiş Şiddet Riskleri ve Destek Hizmetlerine Dair Bilgi Notu” yayımladı.
Deprem sonrasında şiddet vakalarına ilişkin süreçlere dair karar alma mekanizmalarında toplumsal cinsiyet odaklı hiçbir sivil toplum kuruluşuna yer verilmediğinin belirtildiği bilgi notunda, afet sonrasında bölgede yeterli güvenliğin sağlanamaması ve tek kapı sisteminin hâlâ olmaması sebebiyle cinsel şiddete maruz bırakılan kişilerin akıbetlerinin ya da destekten yararlanıp yararlanamadıklarının henüz bilinmemekte, buna ilişkin hiçbir kurumun bölge bazlı veri çalışmasının da bulunmamakta olduğu vurgulanıyor.
Bilgi notunda ayrıca Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ve İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliğine yönelik aşağıdaki talepler sıralanıyor:
• Afet bölgesinde cinsel şiddet ve cinsel istismar vakalarının önlenmesi, müdahalesi ve koruma çalışmaları için yetkili kamu kurumlarının acilen güvenlik tedbiri alması gerekmektedir. Bu güvenlik tedbirlerinden ilki kadınların, mültecilerin, yaşlıların, engellilerin, LGBTİ+’ların, çocukların güvenli bir şekilde doğrudan deprem bölgesinde hak ihlallerine karşı başvuru yapabilecekleri bir acil önlem çadırı/yeri açmalarıdır. Acil önlem yeri haricinde deprem ve tahliye bölgelerinde yalnızca depremde yaşanan ihlaller için başvurulabilecek acil danışma hattı kurulmalıdır. Ayrıca KADES uygulamasına erişimi olmayan kişilerin erişimleri sağlanmalı ve deprem bölgesi odaklı acil butonu eklenmelidir.
• Afet bölgesinde hangi devlet kurumlarının faaliyet gösterdiği ile ilgili bir haritalandırma çalışması yapılmalıdır. Cinsel şiddet sonrası hayatta kalanların hangi destek mekanizmalarına erişebilecekleri acilen açıklanmalıdır. Bu vakalara ilişkin veri tutulmalıdır.
• Afet sonrası koordinasyon sürecine özellikle kadın, çocuk ve LGBTİ+ alanında uzun yıllardır deneyimli olan sivil toplum kuruluşları kamu otoritelerince dahil edilmelidir. Kadınların, çocukların, mültecilerin, yaşlıların, engellilerin ve LGBTİ+’ların yaşadıkları hak ihlalleri kayıt altına alınmalı ve bu ihlallerin takibi yapılmalıdır.
• Afet nedeniyle çocukların maruz bırakılabilecekleri ihmal ve istismar vakalarının önüne geçilmesi için çocuk koruma politikasının derhal uygulanması gerekmektedir.
• Kamu otoriteleri; şiddet, cinsel şiddet, cinsel sağlık ve üreme sağlığı alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarından destek alarak destek hizmetlerinde çalışan personellerin kapasiteleri hak odaklı geliştirilmelidir.
• Dijital okuryazarlığın artırılması için merkezi ve yerel otoriteler tarafından kadınlar, mülteciler, engelliler, yaşlılar, çocuklar ve LGBTİ+’lar için ücretsiz eğitimler açılmalı, akıllı telefon ve tabletler gibi teknolojik aygıtlar erişilebilir olmalı, dağıtılmalı ve kişiler kullanmaya teşvik edilmelidir.
• Adalete erişimin kırılgan gruplar açısından kısıtlı olması sebebiyle delillerin hayatta kalan kişiler adli sürece girmeye hazır olduğunda hala muhafaza ediliyor olması ve hayatta kalana doğru yaklaşım için Türkiye’de acilen Tecavüz Kriz Merkezleri açılmalıdır. PreP ilaçları ücretsiz olarak cinsel saldırı ve tecavüz sonrası sağlık kurumları tarafından verilmelidir.
• Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan ve gebelikten korunmak için acilen bölgeye doğum kontrol hapları ve cinsel sağlık ürünleri gönderilmelidir.
• Herkes için güvenli kürtaja ulaşım acilen sağlanmalıdır.
• Cinsel şiddete dair destek hizmeti sunan kurumlar; ileri yetişkinler, seks işçileri, mülteciler ve sığınmacılar, LGBTİ+’lar ve Türkçe konuşamayanlar için özel düzenlemeler getirmelidir.
• Engelliler için özel uygulamalar yapılmalı, kurumlara ulaşım engelli erişimine uygun olmalı, iletişimi sağlayacak imkanlar çoğaltılmalı ve işaret dili çevirisine gereksinim duyanlar için bu hizmet verilmelidir.
• Göç İdaresi Başkanlığı tarafından mülteci kadın ve çocukların mevcut durumunun takip edilmesi ve verilerin paylaşılması gerekmektedir.
• Adalet Bakanlığı Türkiye Barolar Birliği işbirliğinde destek hizmetlerine ulaşmada hayatta kalanlara avukat ve müdafilik hizmetleri verilmelidir.
• Afet bölgesi için cinsel sağlık ve üreme sağlığı materyallerine erişim ücretsiz sağlanmalıdır.
• Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kapsamlı cinsellik eğitimi okullarda verilmeli ve cinsel haklar odağında yaklaşımın Türkiye tarafından benimsenmesi gerekmektedir. Afet bölgesi için cinsel sağlık ve üreme sağlığı materyallerine ulaşımları ücretsiz sağlanmalıdır.
Bilgi notunu okumak için tıklayınız.