‘Şiddete Maruz Kalan Kadınlara Yönelik Sağlık Hizmet Mekanizmaları’nın Güçlendirilmesi Projesi’ kapsamında TAP Vakfı tarafından şiddete maruz kalan kadınların sağlık hizmetlerine erişimi alanında çalışan uzmanlara yönelik bir anket çalışması yapıldı. Ankete Sağlık Kurumlarından, Kadına yönelik şiddet alanında hizmet veren kurumlarından, yerel yönetimlerden, STK’lardan, barolardan ve meslek örgütlerinden uzmanlar katıldı. Katılımcılara hem kendi deneyim, bilgi ve karşılaşmalarına dair sorular, hem de içinde bulundukları kurumun, şiddete maruz kalan kadınların sağlık hizmetlerine erişimi konusunda yürüttüğü faaliyetleri, kurumun mevcut durumu, kapasitesi ve yetersizliklerini ve çalışmaları esnasında yaşadıkları sorunları irdeleyen sorular yöneltildi.
Araştırmaya katılanlar, kadına yönelik şiddetle mücadelede etkinliği sağlamak için en başta gelen koşullardan biri olan kurumlararası işbirliğini oldukça yetersiz bulduklarını ifade ettiler. Katılımcıların yüzde 70,4 gibi yüksek bir çoğunluğu şiddetle mücadelede farklı kurumlar arasındaki işbirliğini yetersiz bulduklarını dile getirdi. Katılımcıların büyük bir oranı, Sağlık Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın diğer idari kurumlarla işbirliğinin zayıf olduğunu belirtirken, yüzde 79,6’sı Sağlık Bakanlığı’nın diğer idari kurumlarla işbirliğini yetersiz bulduğunu kaydetti. Sivil toplum kuruluşlarından katılımcılar, kamu kurumlarının diğer kamu kurumlarıyla dahi aralarında kopukluk olduğunu ve bu kopukluğun da etkili hizmet üretimini sekteye uğrattığını belirttiler.
Katılımcılara göre kurumlararası işbirliği zayıf olmasına rağmen, kurumlararası destek mekanizmaları işliyor. Katılımcıların yüzde 71,1’i kendi çalıştığı kurumun başka kurumlara destek verdiğini, yüzde 70,2’si de destek aldığını belirtiyor. Ancak, bu desteklerin sürdürülebilir kurumsal mekanizmalarla değil, bireysel çabalarla yürütüldüğü vurgulandı. Proje Koordinatörü Ayşe Tek, “Kurumlar arası koordinasyon eksikliği yalnızca kadınların hak ve hizmetlere erişiminin önünde engel değil, aynı zamanda şiddet olgularıyla çalışan meslek elemanlarının, uygulama ve pratiklerde çözümsüz kalmasına, etkin müdahale şansının azalmasına neden oluyor. Kadına yönelik şiddet vakalarıyla mücadelede yalnızca farklı kurumların birlikte çalışması değil aynı zamanda, kurum içinde multidisipliner ve interdisipliner çalışılması çok önemli. Kamu kurumları ile kadına yönelik şiddet alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin ve kadın örgütlerinin bir arada çalışmaları ve bu çalışmaların içinde yerel yönetimin de dahil olması kadına şiddete karşı çok önemli bir adım olacaktır” dedi.
Haberin devamına buradan ulaşabilirsiniz.