6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen depremler afetlere hazırlıkta, afet sırasında ve sonrasında cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine eşit erişimin önemini hepimize yeniden hatırlattı. Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları (CİSÜ) Platformu olarak afetlerde sağlık hizmetleri, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve kadına yönelik şiddet gibi başlıkları olası İstanbul depremine hazırlık bağlamında ele almak, sivil toplum ve yerel yönetimler olarak son depremlerden öğrendiklerimizi paylaşmak üzere bir forum düzenledik.
26 Nisan 2023 tarihinde Taksim, Nippon Hotel’de düzenlediğimiz forumda “Olası İstanbul Depremine Hazırlık ve Sağlık Hizmetleri” başlıklı bir sunum yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Hıfzıssıhha Müdürlüğü’nden Aysun Atilla ve Eser Çoban, Kahramanmaraş depremi ardından ellerindeki tüm imkânları deprem bölgeleri için seferber ettiklerini paylaştı: “İskenderun Arsuz’da kurulan sahra hastanesini devralarak günlük ortalama 500 hastaya cerrahi, dahiliye, çocuk, kadın doğum, diş ve radyoloji gibi alanlarda sağlık hizmeti sunduk. 13 Şubat’tan 18 Mart’a kadar Orhangazi gemisinde 4 bin 16 hastaya, 11 Şubat’tan bugüne kadar Hatay ilçelerinde 37 bin 177 hastaya ve Arsuz’da bulunan sahre hastanesinde 10 bin 152 hastaya hizmet verdik.”
Atilla ve Çoban, olası İstanbul depremine yönelik hazırlıklarını ise şöyle aktardı: “AKOM ve AFAD tarafından yerlerde İstanbul’da yedi sahra hastanesi kurmayı planlıyoruz. Anadolu ve Avrupa yakalarında sağlam zeminlerde yer alan birimlerde sağlık ekiplerimiz için çadır, ilk yardım çantası, jeneratör, yakıt, baret ve eldiven gibi malzemeleri depolayacağız. Ayrıca Kahramanmaraş depremi sonrası bölgeye sevk ettiğimiz sağlık gemisinden ez az iki tanesini İstanbul’da sağlamayı hedefliyoruz.” Atilla ve Çoban ayrıca afet anından yapılacak sağlık müdahalelerine yönelik gönüllülerle ilçe ya da mahalle bazında irtibat kurarak gönüllü sağlık ve bakım hizmetleri gerçekleştirmeyi planladıklarını paylaştı.
CİSÜ Platformu üyelerinden HASUDER adına “Afet ve Kriz Durumlarında Sağlık Hizmetleri ve CSÜS: Minimum Başlangıç Hizmet Sunum Paketi (MISP)” başlıklı bir sunu yapan Dr. Pelin Şavlı Emiroğlu ise afet ve acil durumlarda CSÜS hizmetleri sunmanın önemine dikkat çekerek afet koşullarında CSÜS ihtiyaçlarının devam ettiğini hatta arttığını vurguladı: “6 Şubat depremlerinden yaklaşık 15 milyon etkilendi. Bu 15 milyonun yaklaşık 4 milyonunu üreme çağındaki kadınlar, 600 binini adölesan nüfus, 5 milyonun yetişkin erkek nüfusu oluşturuyor. Üreme sağlığı hizmetlerini sadece kadınlara verilen hizmetler olarak düşünmemek gerekiyor. Cinsel aktif erkeklerin yaklaşık beşte biri kondom kullanıyor ve afet durumunda cinsel şiddet nedeniyle yaklaşık 300 bin kişinin hizmet gereksinimi duyacağı tahmin ediliyor.”
6 Şubat depremleriyle ilgili saha gözlemlerini de paylaşan Emiroğlu, “Kadınlarla ilgili öncelik doğum hizmetlerine verildi. Bunlar dışında kadın ya da genç kızlara yönelik özel bir üreme sağlığı hizmeti gözlemlemedik. Çadırların aralarında mesafeler çok azdı ve evlerin önündeki çadırlarda güvenliğin sağlanması çok zor. Çadır yerleşim alanlarında kadın ve erkek tuvaletlerinin ayrılması ve kadın tuvaletlerinde güçlü bir çevre aydınlatmasının güvenlik için önemini yetkililerle paylaştık,” ifadelerini kullandı.
Forumun son oturumunu ise Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Açelya Uçan, “Deprem Sonrası Kadına Yönelik Şiddet” başlığıyla gerçekleştirdi. Depremden sonra Mor Çatı’nın danışanlarının aramamaya başladığını paylaşan Uçan, “Erkeklerin şiddeti durmadı ama kadınlar şiddeti dile getirmekte utandılar. Bunların uzun vadeli etkileri krizlere döndü ve uzun vadeli kayıplar bekleniyor. Şiddetin etkileri katlanarak devam ediyor,” ifadeleriyle kriz durumlarında erkek şiddetinin görünür olma sıklığının arttığını vurguladı: “Ayrımcılığın artması, destek mekanizmalarının ortadan kalkması ve yoksullukla tetiklenmesi erkek şiddetinin etkisini artırıyor.”
Kahramanmaraş depremlerinden sonra sığınaklardaki kadınların çevre illere gönderildiğinin bilindiğini belirten Uçan, olası bir İstanbul depreminde nasıl bir planlama yapılacağının ise bilinmediğini ifade etti. Uçan sunumunda ayrıca şu noktalara dikkat çekti: “Bir kadın şiddet gördüğünde kadını şiddetten kurtarma niyetiyle kişisel bilgileri kalabalık sosyal medya gruplarında paylaşılıyor. Bunu son depremde çok yaşadık. Ayrıca depremden önce 6284’ten yararlanan kadınların ne durumda olduğunu ve gizliliğin nasıl sağlandığını hala bilmiyoruz.”