Cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile farklı hak alanlarının kesiştikleri noktaları uzmanların katkılarıyla ele almayı amaçlayan Kesişimsel Söyleşiler etkinlik serimizin ilkinde “Cinsel Sağlık ve Ruh Sağlığı”nı konuştuk. Dr. Irmak Saraç ve Dr. Seven Kaptan’ın katılımıyla 26 Ocak Perşembe günü çevrimiçi olarak gerçekleşen söyleşide, “Cinsel yolla aktarılan enfeksiyonlar bulaşırken ırka, cinsel yönelime, yaşa bakar mı? Bir enfeksiyonla yaşadığımızı öğrendiğimizde hayatımız nasıl etkileniyor? Toplumsal hayatta eşitlik istiyoruz, peki ya cinsellikte, arzuda, hazda? Orgazm taklidi yapmaya neden gerek duyulur? Cinsel performans kaygısı hangi düşüncelerden geliyor, ilişkimize ne yapıyor?” gibi soruların cevaplarını aradık.
HPV tanı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi vererek sözlerine başlayan Dr. Irmak Saraç, HPV tanısı alanların internette arama yaptığında kanser olma paniğine kapıldığını ancak HPV’nin 200 çeşidi olduğunu ve bunlardan sadece 14’ünün kanserle ilişkili olup kanserden korunmak için tarama yaptırmanın önemli olduğunu anlattı: “HPV’nin kanserle ilgili çeşitlerinin yüzde 90’ı vücuttan atılıyor, yüzde 10’luk kesimdeyseniz bile HPV’nin kansere varması 15-20 yılı buluyor. Ömrünüzde bir defa bile tarama yaptırsanız kanserden ölme riskiniz oldukça düşüyor. Türkiye’de 30-65 yaş arası tarama Aile Sağlığı Merkezleri gibi birinci basamak sağlık kuruluşlarında yaptırılabilir.”
HPV pozitif olmanın ruh sağlığına etkisinden bahseden Dr. Seven Kaptan ise “Bana HPV pozitif olduğu bilgisiyle gelen kadınlar sıklıkla suçluluk hissettiklerinden bahsediyorlar. Bu duygu cinsel hayatlarına da yansıyor ve her an birine zarar verebilme düşüncesinden kaynaklanıyor, önemli olan ise bu kaygıyı yönetebilmek. Bu kaygı cinselliğin istek, uyarılma, orgazm ve rahatlama şeklinde ilerleyen cinselliğin tüm aşamalarını baltalayabilir ve kaygıyı yönetememek cinsellikten kaçınmaya neden olabilir. Oysa, yapmamız gereken kontrolleri yaptırdıktan sonra rahat olmalıyız,” ifadelerini kullandı.
Söyleşide konuşulan konulardan biri de cinsellikte ve hazda eşitlik konusuydu. Partnerle cinsellikte penetrasyonla orgazm olamama konusunda çok sayıda başvuru aldığını anlatan Dr. Seven Kaptan, kadınların sevişme sırasında klitorise uyarı vermeyi ya da bunu partnerden istemeyi küçük düşürücü bulduğu için haz almayı göz ardı ettiğini paylaştı: “Gerçek hayatta romantik filmlerdeki gibi el ele tutuşulup aynı anda orgazm olunan bir senaryo yok. Partnerler sırasıyla orgazm olabilir, çoklu orgazm olabilir ya da biri orgazm olurken diğeri olmayabilir. Heteroseksist sistem kadınlara sadece penetrasyonla orgazm olması gerektiğine dair bir baskı yaratıyor, oysa kadınlar en çok mastürbasyonla orgazm oluyor. Yapılan bir araştırmaya göre kadınların sadece yüzde 6’si sadece penetrasyonla, yüzde 34’ü klitorise uyarı vermekle, yüzde 12’si ise penetrasyon ve klitoris uyarısıyla orgazm oluyor.”
Cinsellikte keşif aşamasının çok önemli olduğuna değinen Kaptan sevişmenin orgazm ile bitmesi gibi bir zorunluluk olmadığını vurguladı: “Her ilişki orgazm ile bitmek zorunda değil, orgazm olmadan da seksten çok keyif alabilirsiniz. Sıralı sevişme, öykü kurma gibi yöntemlerle birbirinizin bedenini tanıyabilirsiniz. Cinsel iletişim en çok ihtiyacımız olan şey ancak buna çok az başvuruyoruz.”